Boyun Fıtığı Ameliyatı
Boyun fıtığı, boyun omurları arasında bulunan kıkırdağın omurilik kanalına doğru yer değiştirmesi sonucu kola gelen sinirlere ve omuriliğe baskı yapmasıyla oluşan problemdir.
Boyun omurları omurga sisteminde yer alan en küçük ve en narin omurlardır. Bu omurlar, kolaylıkla travmalardan etkilenebilirler. Omurgalar, çok hareketli eklem yapılarına sahiptirler. Öne, arkaya, sağa, sola ve yana doğru omurgaların hareketi sağlanabilir.
Boyun fıtığının en önemli belirtisi, hastaların tek taraflı olarak omuzdan başlayıp eline ve parmaklarına kadar uzanan bir ağrıdan şikayet etmesidir. Bu ağrı bazı hastalarda sırt ve kürek kemiklerine doğru yayılma gösterebilmektedir. Parmaklarda uyuşma meydana gelebilir. Elde kuvvetsizlik hissedilir, hasta eline aldığı eşyaları düşürebilir, kaldırmakta zorlanabilir. Ağrı özellikle de geceleri hastayı uyutmayacak derecede fazla olabilir. Omuz eklemi hastalıklarının neden olduğu şikayetler ve belirtiler, boyun fıtığı ile karışabilmektedir.
Hastalıkta kesin teşhis için MR çektirilir. MR'ın bulunmadığı yerlerde tomografi ile de tanı konulabilir. Fakat tanı konulurken MR ilk tercih edilen yöntemdir.
Ameliyat, boynun ön ve arka kısmından olmak üzere iki farklı bölgeden yapılabilmektedir. Önden yapılan ameliyat daha çok tercih edilmektedir. Bu cerrahi müdahale, genel anestezi altında, boynun ön kısmından yapılan kesi ile uygulanmaktadır. Boynun arka kısmından yapılan ameliyat, hasta açısından oldukça travmatiktir ve anterior girişim (önden yapılan boyun ameliyatı) yaygınlaşalı beri yaklaşık 25 senedir çok az tatbik edilmektedir.
Bel fıtıklarında görülebilen tekrar etme ya da parça kalması gibi komplikasyonlar boyun fıtığı ameliyatları sonrasında çok nadir görülmektedir. Hastalar ameliyattan sonra ağrıları geçmiş ve mutlu ayrıldıkları için boyun fıtığı ameliyatı artık tüm ameliyatsız tedaviler denenip netice alınamazsa yapılan bir ameliyat değil öncelikle denenecek seçenekler arasındadır.
Mikrocerrahi yöntemle yapılan boyun fıtığı ameliyatı güvenli ve konforlu bir süreç sağladığı gibi çok minimal bir kesi açıldığı için sonrasında da hızlı bir şekilde iyileşme imkanı tanıyor. Ameliyattan 4 saat sonra hastalar hareketlendiriliyor. 1 hafta içerisinde de normal hayatlarına dönebiliyorlar.